Borçlar kanununa göre; tarafların karşılıklı ve birbirine uygun irade beyanları ile oluşan hukuki muameleye sözleşme denir. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi, sözleşme en az iki tarafın gönüllü olarak anlaşmaları ile imza altına alınan bir metindir. Tarafların, yapacakları iş konusunda anlaşmaları, sözleşmenin yeterli olmasını sağlamasına karşın, unutulmaması gereken önemli bir konu da, kanunlara aykırı sözleşme yapılamayacağı konusudur. Bununla birlikte, sözleşmeyi imzalayan kişiler hukuksal açıdan ehil ve yetkili olmalıdırlar. Sözleşme imzası sırasında, imza sirküleri ve sicil gazetesi kontrol edilmeli, sözleşmeye eklenmelidir.
Sözleşmelerde; tarih, yapılacak işin tarifi, teknik ve idari açıklamalar, taraflar, yükümlülükler, teminatlar, ödemeler, bedeller, varsa cezalar ve anlaşmazlıkların çözüm yöntemi gibi ana konular açıkça belirtilmedir. Taraflar, her sayfayı imzalamalıdır. Tüzel kişiliklerin sorumluluğu varsa, imza yetkilisi her sayfayı kaşe üzerine imzalamalıdır. Sözleşmelerin hukuka uygunluğu esastır ve muvazaalı olduğu görülen sözleşmeler hükümsüz kalabilecek, taraflar ceza ile karşılaşabileceklerdir.
Şirketler adına yapılan sözleşmeler genelde; varsa sözleşme birimleri ya da satınalma birimleri tarafından yapılırlar. Sözleşmelerde, işin takibi ve sorumluluğu açısından, şirketin diğer birimleri sözleşmenin paydaşlarıdırlar. İşi talep eden ve işin yapılacağı birim, sözleşmenin idari ve teknik şartlarını belirlemekle yükümlüdür. İlgili birim olarak tanımlanabilecek bu birim, işi yönetmek, hakedişleri düzenlemek ve onaya sunmakla görevlidir. Vergi dairesine ibraz edilen sözleşmeler damga vergisine muhatap olacakları için, oluşacak ödemenin ait olduğu taraf sözleşmede açıkça belirtilmedir. Sözleşmeler hazırlanırken, varsa hukuk birimi tarafından kontrol edilmeli ve diğer paydaşlar hukuksal konularda yönlendirilmelidirler. Oluşan hakedişlerin ve işin, ticari açıdan sözleşmeye uygunluğu, mali işler ve satınalma birimleri tarafından da kontrol edilmeli ve onaylanmalıdır.
- Log in to post comments
