E-Ticaret

Dünya üzerinde yaklaşık 3 milyar insanın e-ticaret yoluyla alışveriş yaptığı düşünülüyor. Bu sayı her geçen gün artmakta. İnsanları evlerinden çıkmamaya zorlayan, iklim şartları, yoğun çalışma saatleri, salgınlar, doğa alayları, alışkanlıklar, dönemsel yoğunluklar, nakliye gibi etkiler, insanları online alışverişe daha da yaklaştırıyor. Gelişen teknoloji ile telefonlarımız üzerinden bile hızlıca siparişler verebiliyoruz. Satın alacağımız ürünlerin yanında, hizmetler de artık parmağımızın ucunda. Her firma, fiziksel satış alanlarının yanında online satışlar için de kendi web sitelerini kuruyor ya da e-ticaret platformları üzerinden satış kanalları oluşturuyor.

E-ticaret; geleneksel alışveriş yöntemlerine göre, maliyet, karşılaştırma kolaylığı, seçenek çeşitliliği, kampanyalar, anlık bildirimler, bilgi yönetimi, nakliye ve iade kolaylığı gibi avantajlara sahip. Bunlardan daha önemlisi ise küresel pazarlara erişim sağlıyor. Son kullanıcıların ve üreticilerin küresel pazarlara erişimi, rekabeti artırmakla birlikte lokal pazarlarda ticari bir rahatlama ve denge de sağlıyor. Herhangi bir mal ve hizmetin lokal bir pazarda oluşturduğu arz talep sıkışıklığı, diğer küresel pazarlarda bir fırsata dönüştürülebiliyor. Bu fırsatlar hem üreticiler için hem de son kullanıcılar için değerlendirilebilir olmakta.

E-ticaretin; zamanında teslim, istenen kalitenin seçimi, kullanım deneyimi gibi zorlukları olmasına karşın üreticiler ve e-ticaret platformları bu konularda sürekli ilerleme gösteriyorlar. Platformlar tarafından verilen müşteri hizmetleri desteği, üç boyutlu vitrinler, sanal yerleştirmeler ve turlar gibi teknolojik gelişmeler hızla yayılıyor. Yeni neslin dijital platformlara olan ilgisi de tüm bu gelişmelerin en büyük destekçisi.

Dünya e-ticaret hacmi 5 trilyon dolara ulaştı. Ülkemizde ise bu rakam 20 milyar dolar ve genel ihracatta e-ticaretin payı %3. Ülkemizin dünya pazarlarına yakınlığı ve bir geçiş bölgesi olmasına karşın küresel ticaretten aldığımız pay çok küçük. Gelişen teknoloji, genç neslin dijital donanımı ve küresel üretim maliyetlerindeki seviyemiz önümüzdeki yıllarda bu payı hızla artıracaktır.